Mitolojinin Sonu
Yunan mitolojisinin sonu nasıl geldi?
Yıllar boyunca Yunanların taptığı din olan Yunan politeizmi,
uzun yıllar boyunca Yunanistan’a hakim olmuştur. İnsanlar tanrılarına tapınmak
için tapınaklar inşa etmiş, adaklar adamış ve oyunlar düzenlemiştir. Ama her
şeyin olduğu gibi politeizmin de bir sonu vardı. Çok tanrılı dinler, her şeye
gücü yeten ve bütün güçlerin tek bir tanrıda olduğu bir din anlayışı yani tek
tanrıcılığa karşı güç kaybetti. Yunanistan’ı ele geçiren ve kendi dinlerini
yaymaya çalışan Roma imparatorları – aşağıda bahsettik – dinlerini Yunan halkına
empoze etti ve yıllar geçtikçe politeizme olan ilgi azaldı.
Neredeyse her olayın olduğu gibi bu olayın da mitolojide bir
hikayesi vardır.
Tanrıların sonu, Ares’in doğumuyla başladı.
Ares, Zeus ve Hera’nın oğluydu, savaş tanrısıyıdı.
Afrodit’le ilişkileri vardı. Savaş tanrıçası Athena’nın aksine taktiksel
savaştan çok, vahşi bir savaş anlayışını destekliyordu. Ares, Sparta’nın
hamisiydi. Çok güçlü bir tanrı olmasına rağmen defalarca aşşağılandı. Bir küpte
13 ay boyunca hapsedildi, Truva Savaşı’nda Diomedes tarafından yaralandı ve
savaş alanını terkedip kaçtı.
ARES VE ATHENA
En sonunda Ares, yardımcıları veya oğulları olarak bilinen 4
varlıkla birlikte yeryüzünü dize getirmeyi aklına koyar. Phobos (korku), Deimos
(dehşet), Eris (fesat) – aynı zamanda Truva Savaşı’nın başlamasına vesile olan
elmayı veren tanrıçadır – ve Enyo yardımcılarıdır.
Ares, Trakya’da katliamlar yapar ve nehirler dolusu kan
akıtır. Yardımcısı Phobos ise Olimpos’a korku salarak işine karışılmasını
engeller. Sonunda tanrılar Ares’e savaş açtı ama Phobos sayesinde Olimpos
düşer. Her sorunlu çocuk da olduğu gibi Ares’in de amacı kendini kanıtlamaktır
ve ailesini öldürmez.
Zeus’a iki seçenek verir: ya ölümlü dünyayla olimpos’un
arasındaki kapılar kapanacaktır ya da Ares Olimpos’a, dolayısıyla evrene
hükmedecektir.
Zeus, Ares’in şartını kabul eder ve Olimpos’un kapılarını
kapatır.
Ve zamanla Tanrılar unutulur.
Peki politeizmin düşüşünün gerçek sebebi neydi?
Aslında Romalılar, Yunan tanrılarını kendilerine göre
değiştirip farklı isimler vermişti ve onlara tapıyorlardı. Örneğin Ares – Mars
, Hera – Juno , Poseidon – Neptün. Bazı tanrılar ise Roma’ya özeldi. Mesela
Janus, iki yüzlü tanrı , kapıların ve seçeneklerin tanrısıydı.
Ancak imparatorluk gelişti ve büyük alanlara yayıldı. Bu
genişleme sırasında farklı kültürlerden farklı fikirler ve dinler öğrenildi.
Yeni imparatorlar, gün geçtikçe daha çok Hristiyanlığın etkisinde kalıyordu.
Yüce Constantine, 312’de Maxentius’a karşı yaptığı Milvian
Köprüsü Savaşı’nı kazanır. Constantine, Hristiyanlık hakkında çok şey
biliyordu.
Bu savaşta Constantine, gökyüzünde bir x şeklinde bir işaret
gördüğünü söyler. Bunu tanrının bir işareti olarak düşünür ve Roma askerlerinin
kalkanlarına çizdirir. Constantine savaşı kazanır ve Roma’nın yeni hükümdarı
olur. Başkenti Yunanistan’ın doğusundaki Byzantium’a yani Constantinople, veya
şimdiki adıyla İstanbul’a taşır. Hristiyanlık sonunda yasaldır ve ona inanan
bir imparatoru vardır.
Daha sonra Roma İmparatoru Theodosius , Hristiyanlığı Roma’nın resmi
dini yapar. Helenistik tapınakların ve eserlerin yıkımına göz yumar, ne ceza
verir ne de önlemeye çalışır. Tanrıça Vesta’nın Bakireleri tarikatını kapatır.
393’te Olimpiyatlarda pagan ritüellerini yasaklar. Hristiyanlık dışında
herhangi bir dine ibadet edenlere cezalar verir , öldürür
Hristiyanlık, Yunan politeizmini bir gecede bitirmemiştir.
Hristiyanlık için kolay yollardan biri kan dökmeden yükselmektir, çünkü
Hristiyanlık ve Yunan felsefesi birbirine oldukça benzer. Zaman geçtikçe
Hristiyanlık benimsenmiş ve politeizm unutulmuştur.
Hristiyan Dini, Yunan medeniyetini binlerce yıl ayakta
tutmuştur ve Orta Çağ’ın en gelişmiş medeniyenlerinden biri yapmıştır; ama bu
Yunan medeniyeti için yeni bir çağtır.
Hristiyanlık Zeus’u tahtından indirmiştir.
.
Yunan mitolojisi, 9.yüzyıl civarında sona erer. Tek tanrılı diğer
dinlerin, özellikle Hristiyanlığın etki alanın genişlemesinden dolayı biter.
Yorumlar
Yorum Gönder